Vizesiz müttefik: Osmanlı'dan bugüne Türk-Amerikan ilişkileri
In: Destek yayınları 894
In: Araştırma 201
364 Ergebnisse
Sortierung:
In: Destek yayınları 894
In: Araştırma 201
In: Kaynak yayınları 593
Bu çalışma ilk kez 19. yüzyılda gündeme gelen Türk-Amerikan ilişkilerini tarihsel süreç içerisinde çatışma ve işbirliği temelinde siyasal, ekonomik ve askeri olarak ele almaktadır. Yaklaşık iki yüzyıllık geçmişe sahip Türk-Amerikan ilişkileri çoğu zaman bölgesel ve küresel olayların etkisinde gelişmiştir. İki ülke arası ilişkiler dönemsel olayların etkisi altında kalmıştır. Bu doğrultuda çalışma tarihsel süreçte Türk-Amerikan ilişkilerinin nasıl bir gelişme gösterdiğini, işbirliği ve çatışma ekseninde ortaya koymaya çalışmaktadır. ABD, Türkiye'nin yakın coğrafyasına yönelik aktif dış politika izlemektedir. Çalışmada, aktörler arası ilişkinin niteliğini ABD'nin bölgesel ve konjonktürel çıkar ve politikalarının belirlediği savunulmaktadır. ABD, sadece Türkiye ile değil, bölgesel diğer aktörlerle de konjonktürel nedenlerle işbirliği ve çıkar çatışması yaşamaktadır. Ancak ABD ve Türkiye çıkar çatışması yaşadığı durumlarda da ilişkilerini tamamen kesmeden sürdürmüştür. Bu bağlamda Türkiye ve ABD, bölgesel ve uluslararası sorunlarda birlikte hareket ederek işbirliği gerçekleşmiştir. Çalışmada öne sürülen iddiaların doğruluğunun araştırılması için "Misyonerlik faaliyetleri", "SSCB Tehlikesi", "Truman Doktrini", "Kore Savaşı", "Füze Krizi", "Kıbrıs Meselesi", "1 Mart Tezkeresi", "Çuval olayı" gibi olaylar üzerine odaklanılmıştır. Kriz dönemlerinde iki ülkenin çatıştığı, diğer durumlarda ise işbirliği içinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. ; This study first examines the Turkish-American relations dating back to the 19th century on the context of historical process based on the conflict and cooperation in the sense of politics, economy and military. Turkish-American relations with nearly two centuries of history have often been improved by the shadow of regional and global events. The relations between the two countries remained under the reactions of conjectural events. That's why the study tries to depict how the development of Turkish-American relations in the historical process is on the axis of cooperation and conflict. The United States also follows a proactive foreign policy towards Turkey's near geography. The study advocates that the nature of the relationship between the actors has been determined by the regional and cyclical interests and policies of the USA. It is a fact that USA has not only dilemma of cooperation and conflict with Turkey but also with other regional actors due to conjectural reasons. However, despite the case of overlapping of interest conflicts, Turkey and USA has been successful to keep in relationship. In this context, Turkey and the United States, have been improved mutually cooperation by acting together in regional and international problems. In order to check the accuracy of the claims put forward in the study, specific cases like "Missionary Activities", "USSR Hazard", "Truman Doctrine", "Korean War", "Missile Crisis", "Cyprus İssue", "March 1" and "The Hood Event" have been focused. It was concluded that both countries were in conflict in the era of crisis whereas they had cooperation in the rest of cases.
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 59, Heft 1, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: http://hdl.handle.net/11499/3071
Türkiye ve Amerika arasındaki iliskiler 1960?larda solcu yazarlar tarafından sorgulanmaya baslamıstır. Bu elestirilerin baslamasında Türk Amerikan iliskilerinde yasanan olumsuzluklar kadar olusan yeni politik kültürün de etkisi olmustur. 1961 Anayasasının getirdigi kısmi özgürlükler sayesinde, Türkiye?nin iç siyasi hayatında yeni bir dönemi açılırken, Türk dıs politikası da sorgulanmaya baslamıstır. Bu elestirilerin baslamasında olusan yeni politik kültürün yanında Türk-Amerikan iliskilerinde yasanan olumsuzlukların da payı olmustur. Sol basında yapılan tartısmalar, genelde Türkiye?nin dıs politikası özelde Türkiye- Amerikan iliskileri konusuna farklı bir bakıs açısı getirmistir. Öyle ki, 10 yıl öncesinde Türkiye-Amerikan iliskilerinin bilinmeyen bir çok yönü açıklıga kavusmus ve geleneksel Türk dıs politikası tartısmaya açılmıstır. Bu dönemde sol akımların gelismesi, Türkiye-Amerika ilisiklerinin sorgulanmasının baslatırken, bu tartısmalar sol grupların iç politikada seslerini daha fazla duyurmalarını saglamıstır. Çünkü sol basında ele alınan konulardan bir çogu Kıbrıs meselesi?nde oldugu gibi Türk halkının milli hassasiyetinin en yogun oldugu konulardı. Bu gruplar Türkiye?nin Amerika?dan baglarını koparmadıkça hiçbir ulusal davasında basarılı olamayacagını savunmuslardır. Solcu yazarlara göre, ikili anlasmalar ve askeri, ekonomik yardımlar Türkiye?nin dıs politikasında hareket özgürlügünü engelliyordu. Askeri üsler ise, Türkiye?yi beklenmedik bir savasın içine sokma tehlikesini tasıyordu. Solcu yazarlar yazılarında, Türk hükümetlerini bu tehlikelere karsı uyarmıslardır. Asırı sol yazarların incelemelerinde Sovyetler Birligi, ABD?ye alternatif olarak görülürken, ılımlı sol yazarlar, Atatürkçü dıs politika yani bütün devletlerle esit mesafede iliskiler kurulması üzerinde yogunlasmıslardır. ; The beginning of very serious critical analysis in various aspects on relations between Turkey and the US was initiated in 1960?s. Thanks to freedoms which 1961 Constitution brought about, a new chapter in Turkish domestic political life has begun and in parallel of this development, Turkish foreign policy has been scrutinized carefully. In this respect, it could be argued that Turkish leftist writers and intellectuals have begun to analyze Turkish stance and her foreign policy regarding the US critically in this period. In the early stage of critically analyzing Turkish-American relations, some negative developments and relatively newly experienced political culture in this relationship had also played very substantial role in the beginning of discussion. The discussion made by the leftist media has led to different point of view on Turkish foreign policy in general and also Turkish-American relations in particular. In such that the some dimensions of Turkish-American relations, which has not been known publicly in that time, have been noticed and in this respect traditional Turkish foreign policy has been debated. In this period, while the development of left currents has initiated the critically study of Turkish-American relations, the discussions on Turkish-American relations has led to greater voice and role by left groups in domestic politics. Because many of the topics such as Cypriot issue, discussed by the left media were top sensitive issues in which Turkish people followed closely. The leftist groups claimed that Turkey could not be successful in any of her national matters as long as she would break off her relations with the U.S. According to leftist writers, mutual agreements and military, economic assistances have hindered Turkey?s freedom of action in her foreign policy. On the other hand American military bases have potentially risked Turkey to take part in any unexpected war. Therefore, leftist writers had warned Turkish government this potential threat in their columns. While ultra leftist writers have had considered SSCB as an alternative power against the U.S in their studies, moderate leftist writers focused on Kemalist foreign policy, which required equal distance to all countries.
BASE
Bu tezde 1 Mart 2003 Tezkeresi süreci ve bu sürecin devamı incelenmistir.Tezde zaman ve kaynak açısından sınırlandırmaya gidilerek 1 Subat 2003-30Mayıs 2003 tarihleri arasındaki gelismeler ve Türkiye'de faaliyet gösteren bes gazeteele alınarak incelemeler yapılmıstır. Bununla beraber degerlendirilen konudabaglantının saglanması amacıyla Türk Amerikan iliskilerinin tarihsel kökenleri deincelemeye dâhil edilmistir.Tezde genel olarak 1 Mart Tezkeresi süreci ve bu süreç sonrası gerek TürkAmerikan iliskileri'nin içinde bulundugu durum gerekse Türkiye'nin Irak savası sonrasıkarsılastıgı önemli sorunlar degerlendirilmistir. Bu çalısmada Türkiye'deki basınorganlarının 1 Mart sürecine iliskin degerlendirmelerinden yararlanma yolunagidilmistir.Tez üç asamalı bir sekilde hazırlanmıs ve konunun ayrıntılı olarak incelenmesineçalısılmıstır. Birinci bölümde Türk Amerikan iliskilerinin geçmisi incelenmistir. Ayrıcayine bu bölümde Amerika'nın dıs politikasına yön veren doktrinler konu edinilmistir.ikinci bölümde Türk Amerikan iliskilerinde meydana gelen bunalımlar ele alınmıstır.Üçüncü bölümde ise 1 Mart Tezkeresi süreci degerlendirilmis ve bu sürecin Türkiyeüzerindeki etkileri tartısılmıstır.1 Mart Tezkeresi, Türk Amerikan iliskilerinde derin yaralar açan önemli birolaydır. ; Within this thesis; the process of `March 1 Parliament Rejection of US Troops inTurkey? and continuation of this period have been studied.A limitation was used in time and source and the research has been carried out byanalysing five different journals published between the dates of 1st February 2003 and30th May 2003. In addition; The historical background of the relations between Turkeyand America have also been included into the research in order to link and visualize thesubject matters clearly.In the thesis, on the whole, the process of `March 1 Parliament Rejection of USTroops in Turkey? and ongoing period; the status of the Turkish American relations; andthe major problems that Turkey encountered after The Iraq war have been discussed.During the research, the way of benefiting from the Turkish media evaluationsconcerning 1 March Permission has been used.This thesis has been organized in three parts and within the thesis the subjectmatter is analysed in detail. The history of Turkish-American relations finds its place inthe first part. Besides; the doctrines shaping the American foreign policy are dealt in thesame part. In the second part; the turmoils that occurred in Turkish-American relationsare researched. And finally, in the third part; the process of `March 1 ParliamentRejection of US Troops in Turkey? is assessed and the influences of this process onTurkey are discussed.`March 1 Parliament Rejection of US Troops in Turkey? can be considered as aturning point which leads to deterioration in Turkish-American relations.
BASE
Bu çalışmada 1964-1978 yılları arası Türk-Amerikan ilişkileri değerlendirilecektir. İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye, Sovyetler Birliğinden tehdit görmeye başlamıştır. Türkiye, Sovyetler Birliği tehlikesine karşı destek bulmak, savaş sonrası oluşan dünya düzeninde yerini almak için Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerini geliştirmek istemiştir. 1947 ,Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni başlangıçların olduğu bir yıl olmuştur. ABD ile işbirliği ve yardım anlaşması imzalanmıştır. 1952 yılında NATO üyeliği ile Türkiye ile ABD ittifak ortağı olmuştur. 1950'li yıllar Türk-Amerikan ilişkilerinin altın çağı olmuş, ABD ile her alanda uyumlu politikalar izlenmiştir. Kıbrıs Sorununun başlamasıyla beraber Türk-Amerikan ilişkileri gerilmeye başlamış, Türkiye'nin haklı ve meşru sebeplerle adaya müdahalesini ABD, Johnson Mektubu ile engellemiştir. Johnson Mektubu, Türk-Amerikan ilişkilerinde bir kırılma noktası olmuş, ABD'ye karşı ilk defa güvensizlik başlamıştır. Johnson Mektubundan sonra Türk-Amerikan ilişkileri sorgulanmaya başlamış, ABD ile yapılan anlaşmalarda Türkiye aleyhine olanlar yeniden düzenlenmiştir. Türk-Amerikan ilişkileri Afyon krizinde gerilmiş, Türkiye'ye ambargo uygulanması teklifleri ortaya atılmıştır. 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatında İkinci Çıkarma Sonrası Türkiye'nin adaya müdahalesi ABD tarafından işgal olarak görülüp, Türkiye'ye silah ambargosu uygulanmaya başlamıştır. 1975-1978 yıllarında Türk-Amerikan ilişkileri kopma noktasına gelmiş, Türkiye, ambargoya karşı OSİA Anlaşmasını feshetmiş, Amerikan üslerini kapatmıştır. Türkiye'nin ulusal çıkarlarını gözeten, kararlı tutumu sayesinde Amerikan ambargosu başarısız olmuş, ABD silah ambargosunu 1978 yılında kaldırarak Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir döneme girilmiştir. ; In this study, Turkish-American relations in a period covering the years from 1694 to 1978 will be evaluated. After the Second World War, Turkey began to be threatened by the Soviet Union. Turkey intended to develop its relations with United States of America to seek support against the Soviet threat and to take its part in the new world order taking shape in the post-war era. 1947 was the year when a new era started in Turkish-American relations. A cooperation and assistance agreement was signed with USA. In 1952, Turkey and USA became alliance partners thanks to NATO membership. The 1950s were the golden age of Turkish-American relations, and Turkey adapted coherent policies with the US in every field. With the outbreak of Cyprus problem, Turkish-American relations began to regress, and Turkey's intervention to the island for rightful and legitimate reasons was interrupted by USA President Johnson's letter. Johnson letter was a breaking point in Turkish-American relations, and doubt about USA emerged for the first time. Following Johnson's letter, Turkish-American relations were inquired, and those previous agreements against Turkey were revised. Turkish-American relations were strained in Afyon crisis, and it was proposed to lay embargo on Turkey. In 1974, following the Second Landing in Cyprus Peace Operation, Turkey's intervention to the island was regarded as an invasion by USA, which subsequently laid arms embargo on Turkey. Between 1975 and 1978, Turkish-American relations reached breaking point, Turkey terminated JDC Agreement in return for the embargo and closed American bases. American embargo failed due to decisive attitude of Turkey protecting its national interests. After USA lifted the arms embargo in 1978, Turkish-American relations entered a new phase.
BASE
Soğuk Savaş döneminde gelişen Türk-Amerikan ilişkileri sonucunda Türkiye daha önce bir başka ülke ile olmadığı kadar ve tarihinde görülmediği ölçülerde ABD ile ittifak ilişkisi içerisine girmiştir. İlk başta şartların zorlaması ve iki ülkenin ihtiyaçları çerçevesinde pürüzsüz başlayan ikili ilişkilerde daha sonra Amerika'nın klasik Soğuk Savaş politikaları çerçevesinde ciddi sorunlar ortaya çıkmış ve Kıbrıs sorunu Amerika ile yaşanan çatışmanın en bariz örneğini teşkil etmiştir. Soğuk Savaş sonrasında bu ilişkiler daha fazla sorgulanmış ve bu ilişkilerin bir ittifak olup olmadığı ve ittifak değilse bu ilişkileri nasıl tanımlamak ve nasıl anlamak gerektiği yönünde çabalar sarf edilmiştir. Ancak bu dönemde de iki tarafın birbirlerine olan ihtiyaçları devam etmiş ve her iki taraf ta ilişkileri zayıflatmak yerine geliştirmeyi seçmiştir. Bu yazıda geriye giderek Türk-Amerikan ittifak sürecinin irdelenmesinin bugünkü tartışmalara olumlu yönde faydasının olacağı kanaatindeyim. ; Increasing relations between Turkey and the United States during the Cold War period, spawned a deep alliance between Turkey and the United States in a degree that, politically, Turkey never involved in a such alliance with any other power before. Close relations between Turkey and the United States developed fast at the beginning of the Cold War according to Soviet pressures and bilateral interests. But those smooth relations deteriorated when the U.S pursued classical Cold War policies which did not meet Turkey's expectations and Cyprus issue turned the difficulties in a crisis between Turkey and the United States. At the end of the Cold War, the status of the Turkish-American relations were widely discussed. Turks and Americans tried to figure out that, would these two states choose to go on their allied relations? In post-Cold War period neither United States nor Turkey wanted to decrease the relations, in reverse, they wanted to fix and improve the relations respecting their political priorities. In this essay, I tried to go back to near past and reargue the establishment of the Turkish-American alliance to help today's unclearness.
BASE
Bu çalışmada, Osmanlı'dan 1960 yılına kadar Türk-Amerikan ilişkilerinin gelişimi iki tarafın temel amaç ve motivasyonları bağlamında analiz edilecektir. İlişkilerde ortaya çıkan işbirliği ve sorun alanlarına odaklanılacaktır. Tarihsel analizde esas olan ilişkilerde gözlenen süreklilik ve değişimi incelemektir. Değişime yol açan faktörler ve günümüze tevarüs eden ana örüntüler geleceğe yönelik beklentilerin nasıl şekillendiğinin anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Osmanlı'da 19. yüzyılda ticari ilişkilerle başlayan ilişkiler, Kurtuluş Savaşı ve Atatürk döneminde durgunluk dönemi yaşamış ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden temellendirilerek stratejik işbirliği ve güvenlik ittifakı çerçevesine oturmuştur. 1960 yılına gelindiğinde Türk-Amerikan ilişkilerinde güvenlik ve ekonomik çıkarlar açısından Türkiye aleyhine tam bir bağımlılık ilişkisi ortaya çıkmıştır. ; In this paper, it will be analyzed the development of Turkish-American relations within the context of basic goals and motivations of both sides from the Ottoman period to the year of 1960. Mainly, it will be focused on the trends of cooperation and the aspects of problematic issues. In an hictorical analysis, the basic attempt is to clarify the continuity and change within the development of bilateral relations. The factors that lead to change and the main patterns enduring from the past will be helpful to understand how they shape the expectations about the future. While the relations begin with commercial basis in the Ottoman period of 19th century, proceeding with stabilization period in Atatürk era, after the World War II it is refounded by the new framework of strategic cooperation and security alliance. When it comes to the year of 1960, Turkish-American relations regarding the security and economic interests the dependency was occured unfavor to Turkey.
BASE
ISSN: 1015-017X
In: Genelkurmay Basım Evi yayın 2006,42
In: Genelkurmay Genelkurmay Atase ve Denetleme Başkanlığı yayınları
In: Genelkurmay Basım Evi 2004,79
In: Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı yayınları